🇬🇧 en tr 🇹🇷
speak verb
/spik/
,
/spiːk/
|
|
|---|---|
|
konuşmak |
|
haberleşmek, iletişim kurmak, yazışma |
speaking noun
/ˈspi.kɪŋ/
,
/ˈspiː.kɪŋ/
,
[ˈspɪi̯.kɪŋ]
|
|
|---|---|
|
konuşma |
speaking |
|
|---|---|
| hasbıhal | |
speaking interjection
/ˈspi.kɪŋ/
,
/ˈspiː.kɪŋ/
,
[ˈspɪi̯.kɪŋ]
|
|
|---|---|
|
alet |
- speak to
- göstermek
- do you speak English
- Türkçe biliyor musun?, Türkçe biliyor musunuz?, Türkçe konuşuyor musun?, Türkçe konuşuyor musunuz?, İngilizce biliyor musun?, İngilizce biliyor musunuz?
- I don't speak English
- Türkçe bilmiyorum, İngilizce bilmiyorum, İngilizce konuşamıyorum
- so to speak
- deyim yerindeyse, tabiri caize
- speak of the devil
- iti an, çomağı hazırla
- does anyone here speak English
- burada İngilizce bilen kimse var mı?
- please speak more slowly
- lütfen daha yavaş konuş, lütfen daha yavaş konuşun
- what languages do you speak
- hangi dilleri biliyorsun?, hangi dilleri biliyorsunuz?
- how many languages do you speak
- kaç dil biliyorsun, kaç dil biliyorsunuz?